Murtao Diancohi , Tutunamayanlar Ansiklopedisi

(Tutunamayanlar Romanından esinlenip tanıdığım bir kişiyi küçük bir hikayede anlattım)

Tutunamayanlar Ansiklopedisi Cilt 2,Sayfa 342, Üç fasikül bir harf, üç harf bir kelime, üç korner bir penaltı.

Murtao Diancohi

Tibetli derviş ve tutunamayanı…Dharamsala’da okudu, Hintli bir tüccar olan dayısının etkisinde yetişti. Matematiğe ilgisi yoktu,sinekler ve böcekler daha çok ilgisini çekmekle beraber zooloji,anatomi ve biyoloji henüz icat edilmemişti ya da isimleri konmamıştı. Arkadaşları ganj nehrinde yüzüp şakalaşırken,yüzme yarışları yaparken Murtao onları izlerdi bazen de okuldan hiç bir yere uğramadan eve gider dışarı çıkmazdı. Duygusal bir çocuk oldugu söylenemezdi lakin arkadaşlarıyla fiziksel aktivitelere katılmazdı. Hiç futbol oynamadı. Çünkü futbol henüz icat edilmemişti. İcat edilseydide oynamazdı. Okula giderken ve ya dönerken hep aynı yolu kullanır, farklı yollardan hoşlanmaz zaman kaybetmeden evine dönmenin heyecanını içinde yaşardı. Evde napıyordu kimse bilmiyordu. Bu arada Çin ve Hindistan arasında tüccarlık yapan varlıklı dedesinin kendisi gibi tüccar olmaya çalışan oğlu yani dayısı Murtao’yu yanına almaya karar verdi.  Servotchu yani dayısı tüccarlığı babasından öğrenmişti. Babasının yanında ticari kervanlara katıldı işi öğrendi. Parada kazandı gerçi o zaman para yoktu. Hindistana sık gidiyordu. Dervişlerle burada tanışmıştı. Budist okuluna yakacak,meyve,sebze gibi mallar satıyordu. Bu gitgeller sırasında budist dervişleriyle çok sohbet etti,manastırda kaldı, Buddha’yı burda öğrendi. Buddha’nın Tanrı olup olmadığına o da karar veremedi. İnsan oldugunu biliyordu fakat fazla sorgulamadı. Sorgulamak için bilgi gerekliydi ama Servetchunun kitabı yoktu, parası vardı. Parayla bilgi herzaman doğru orantılı değildi hatta parabol eğriler gibi karmaşık bir yapı olabiliyordu,kosinus,sinus ve tanjant henüz bilinmediğinden aradaki ilişki tam çözülemedi. Çözülseydide bir şey değişmezdi. Tutunamayanlardan olmayan, annesinin babasının oğlu aynı zamanda doğal olarak dayısı, tutunamayanlardan olan yeğenini dervişlerin yanına götürüp,orda ilim öğrenmesini istiyordu. Murtoinin garip hareketleri içine dönük hareketleri, arkadaşlarıyla çok zaman geçirmemesi dervişliğe yeteneğinin olduguna dair bilgilermiydi bilinmez ama Murtoi kendisini Tibete giden kafilenin içinde buldu.O sırada Aristonun ve İbni rüşd’ün ismini duymaması bir talihsizlik olarak vasıflandırılabilir. Kuantum fiziğinin ve astronomininde çok az biliniyor olması murtoinin şansızlığını artırıyormuydu azaltıyormuydu karar vermek zor. Tutunamayan Murtoi kısa zamanda sekiz şartı yaptı, esasları öğrendi,  uygulamaya başladı. Sabah 5’de kalkıyor ılık suyundan bir bardak içtikten sonra elmasını yiyiordu. Daha sonra diger dervişleri uyandırıp onlara sıcak sularını ve elmalarını veriyordu. Bu çaylak dervişlerin manastırda ilk günlerinde yapması gereken bir görevdi. Böylece nefsini yenmesi isteniyordu. Aylar yıllar geçti genç Murtoi manastırın en seçkin öğrencisi olamadı,keşişlerin oldugu toplantılara hala alınmıyordu,manastırın işletilmesi için alınan kararlarda görüşleri sorulmuyordu ancak sistemin en ateşli savunucu olması gerektiği söyleniyordu öyle de oldu. Buddha’ya saygısı sonsuzdu, manastırın hocasına da, arada bir kafasına yatmayan şeyler olsada üstünde durmuyor vesvese diyordu. Buddha’nın Tanrımı olduğu,insanmı oldugu yoksa bir aracı oldugunu hala çözememişti. Aslında çokta önemli değildi bu. İhtiyaçlarını azaltmıştı, bir şeylere ihtiyacı oldugu zaman ve ya olmasını istediği şeyleri Buddha’dan istiyor, gerçekleşmese manastır hocasına araya koyuyor ordan sonuç alamayınca esasen tabiatında azda olsa bulunan sinirlilik hali nedeniyle hepsine lanet okumaya hazırlanırken, birden Buddhanın öğütleri aklına geliyor ve susuyordu. Hem suskun hemde tutunamayan olan Murtoi ,hem susmayan hemde tutunan arkadaşı Cnutre’nin görüşlerine kulak vermiyor değildi.Ancak yıllardır manastıra devam etmişti.Karnı doyuyordu Buddhaya şükür etmek istedi ama Buddha’nın bu nimetlerin ulaştırılmasında bir rolü varmıydı  bilemedi, karnı doymaya devam etti, fazla düşünmedi, tutunamadı …..

Reklam
Bu yazı Bilgi, Felsefe içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s